28 Ağustos 2015 Cuma

Betül Demir - Sana N’olmuş

Merhaba, Sevgili Okuyucu, müzik yazdığım bu Blog’da, memleket meselesi tartışacak değilim elbette, fakat bazı dönemler olur, için kan ağlar ya, işte böyle bir döneme denk geldik hep beraber, içimden bişey yazmak gelmedi, yazamadım. Müzik sektörünün ileri gelenleri ve meslek birlikleri bu süreçte ortak bir karar alarak ‘’Müziği durdurmak, hayatı durdurmaktır’’ dediler. Tamamen katılmasam da duygusal ve melankolik bir karakter olarak, haklı oldukları taraflar çok, en azından büyük bir sektörü, emekçileri için durdurmamak gerekiyor. (İç Ses: Nasıl ki fırınlar ekmek çıkarmaya devam ediyorsa, demek istiyor yazarımız.) Bu yüzden uzun zamandır ertlediğim, Betül Demir, Sana N’olmuş şarkısını yazmaya karar verdim. Tabi ki bunu yazarken, herkesin bilmediği, kesin Betül Demir’in de hatırlamayacağı, o yaz akşamına gitmek istiyorum… (Eyvah, yandık ki ne yandık, kesin 90’lara gidecek yine, ve daha kötüsü Betül Demir bile hatırlamaz diyorsa, kızın bebekliğine falan denk geliyor) Yıl 1999 yazı, aylardan Temmuz olsa gerek diye düşünüyorum, (kendisi biraz Balık'tır da) yada 17 Ağustos depreminden hemen önce bir tarih. Yer İstanbul Beşiktaş, bir Jip’in içindeyiz, Ben, Engin Erge, Betül Demir ve aracın sahibi Ünlü Besteciyle birlikte. (İsmini özellikle yazmıyoruz, hem konumuz kendisi değil, hem de yaptığımız özgeçmiş araştırmalarında, hiç ismi geçmiyor diye! Yaa sevgili meraklı okuyucu, bu kadar da anlayışlıyız işte!) Biz Engin Erge için, ünlü besteciden, şarkı dinleyip, olursa da almak için ordayız. O zamanlar, Betül Demir çıtı pıtı genç kız daha, siyah şapkası ve sessiz haliyle aklımda kalmış. (Abi başına geleceği, ta o zamandan anlamış kız, bu herif günün birinde en zirvede olduğum günlerde, Blog kurup müzik yazarsa, bari tanımsın diye şapka takmış, üstüne de sessiz kalmış, daha ne yapsın, ayrıca halt etmişsin sen, halen çıtı pıtı bir genç kız kendisi) Evet o gün orda ilk kez gördüğüm Betül Demir’i belki tanışmamız sebebiyle yada uzun yıllar o hiç çıkmayan, ama güzel olan, stüdyo da dinlediğimiz albümü sebebiyle, hep takip ettim, ayrı bir sempati de duydum yaptığı müziğe. Uzun yıllar beklenen ilk albüm, ancak 2006 yılında çıkmıştı, oysa ki hem 90’lara yetişebilirdi, hem de daha erken yol alabilirdi sektörde. (Abi gözünü seveyim bugüne gel, yıl olmuş 2015, Betül Demir’in çıkardığı albüm de, hit şarkı da yeteri kadar var, sakin ol) Evet geçmişe giderek, biraz hüzünü göze aldım, ama Betül Demir yazarken bu yaşanmış hikayeyi de es geçmek olmazdı. (Hikayenin hüzünlü kısmı yazının sonunda yazılacak, meraketme okuyucu) Gelelim ‘’Sana N’olmuş’’ Maxi Single çalışmasına, şarkı gayet güzel, klipte şarkının önüne geçmeyecek şekil de düşünülmüş, izlerken şarkıdan kopmuyorsunuz. (150 bin dolarlık klip çekenlere, burda laf söylüyor sanırırm yazar hımmm) Albümde bir remix, birde karaoke versiyon var, gayet iyi düşünülmüş, ama benim de bir tavsiyem olacak, piyasa da kendi çapında remix yapan, amatör gençler için de, ulaşılabilecek Acapella versiyon da olmalı, en azından bundan sonra ki albümler de diye düşünüyorum. (Buda prodüktörlere mesajımız oluyor) Şarkının detayına inmek gerekirse ‘’Sana N’olmuş’’u 3 isim ortak yapmış, Betül Demir’in olmazsa olmazı, kardeşi Sude Bilge Demir’le sözleri beraber yazıp, şarkının düzenlemesini yapan Emirhan Cengiz’lede beraber Bestesini yapmış Betül Demir. Kendi adıma şaşırdığım bir durum bu, çünkü bundan önce ki çalışmalar da, söz ve beste kısmın da tek başına ön planda olan isim Sude Bilge Demir’di, ailenin mutfak kısmında kalınydı o. Hatta Sude Bilge Demir’in benim için ilk hit olmuş şarkısı ‘’Aşkın Açamadığı Kapı’’ yayınlandığında yıl 2004’tü ve Betül Demir daha albüm yapmamıştı. (Şarkıyı hatrılamayanlar varsa, lütfen google başına tık tık, tembel olmayın okuyucu milleti) Tabi sonra ki yıllarda abla kardeş, çok güzel çalışmalara imza attılar, ‘’Sana N’olmuş’’la anlıyoruz ki, ortak daha çok güzel işler yapacaklar, hatta güzel bir albüm beklentim olduğunuda belirtmek isterim, başarıları daim olsun. (Aaaa sen mi kıracaklar, hemen başladılar bile çalışmaya, hatrı bile olmayan yazar) ‘’Müziği durdurmak, hayatı durdurmaktır’’  yazımızı da çok suistimal etmemek adına daha fazla uzatmadan yazıyı sonlandırıyorum, huzurlu, mutlu, güzel ve insan kalın hep. (Yazarın bu uzatmamış haline şükür ederken, bende bizi takipte kalın diyorum Okuyucu Kitlesi, byee)

(Yazı da bahsi geçen hüzünlü anı, Can dostum, Kardeşim, Yol Arkadaşım, Engin Erge’nin 2010 yılın da son şarkısının klibini dahi izleyemeden, elim bir trafik kazasın da kaybetmiş olmamızdır! Kendisi de yorumcu ve besteci kimliği olan bir Solistti. Merak eden arkadaşlar Youtube’dan şarkılarını bulabilirler, tabi gazete sayfalarına yansımış trajik haberleride. Dostum şarkında söylediğin gibi, uzun zamandır bende artık ‘’Sensizim’’ mekanın cennet olsun. )

13 Ağustos 2015 Perşembe

Ziynet Sali - No:6

no6 kapak
İyi bir solist olmasının yanında, sempatik kadındır Ziynet Sali, 6. albümü ‘’No:6’’yı yazıyoruz bugün. (İç Ses: Demek kapı numarası değil yani No:6, hımm ilginç, ayrıca ‘’Güzel Kadındır’’ yerine Sempatik yazman, evde hayat kurtarır bilirim, Çakal Yazar :) Ama yengenin yazılarını okumadığını bile bile halen korkuyor olman Takdire Şayan valla) İsim babası Mete Özgencil’miş, albümde 2 de şarkısı var Mete Özgencil’in, (Mete Özgencil denince akla hemen Candan Erçetin gelir, hey gidi 90’lar demedin ya bi tuhaf oldum inan) Albümün çıkış parçası, ‘’Mevsimsiz’’ seçilip klip çekilmiş, olumsuz bir giriş olacak ama çıkış parçası çok zayıf kalmış, Yunan bir besteye söz yazmış Sıla, sözlere lafım yok ama, şarkının ritmi hiç olmamış, Ziynet Sali’nin bugüne kadar ki tarzından çok uzak. (Şarkı aranje edilirken Aranjörün eli butona değmiş ve şarkı x1.5 hıza gelmiş gibi çalıyor desene, sevgili yazar) Klip içinde olumsuz bir eleştirim olacak, özellikle içine konulduğunu düşündüğüm, market sahnesi ve marketin içinde sadece Bira Şişeleri ile Bira kutularının ısrarla gösterilmesi, tamam ben alkole karşı değilim ama Ziynet Sali’nin küçük yaşta takipçilerinin olduğunu unutmamak gerekli diye düşünüyorum. (Hımm duyarlı yazar modu, o zaman benimde eleştirim olacak, yolda eline albüm tutuşturulan adam sahnesi ve sonrasında deli gibi eğlenmesi de basit yönlendirme olmamış mı? Devir çok değişmedimi?) Biraz eleştiri dolu bir giriş oldu ama albüm güzel, bunu söylemekte sakınca yok. (Oh iyi bari, yoksa bu hızla, bir yere varmazdı bu yazı Eleştirmen Yazar) Gerçi kötü bir albüm olsa bile, severek dinlediğim Radyocu Emel Yalçın’nın da dediği gibi Ziynet Sali’nin bizde kredisi mevcut. (Ay ÇokEmel’i diyosun, hani şu Kadın&Erkek ilişkilerinde uzman kesilen kız, bekarmı o daha? Yaşıda geçiyor ya ondan dedim) Konu uzadı biraz giriş kısmında ama artık gelelim şimdi beğendiğimiz şarkılara. Albüm ‘’No:6’’ da bir toparlanma süreci için bence acilen ‘’Dağınık Yatak’’ yada ‘’Çeyrek Gönül’’e klip çekilmeli, ama güzel bir Klip olmalı şarkıların içtenliğini iyi vurgulayan. Albüm tanıtım ve Röportajlarında sıkça ve bolca Sıla’nın ismi geçiyor, doğal olarak tabi, albüm de 2 şarkı hariç hepsinde Sıla’nın imzası var. Fakat Ziynet Sali albümünün önüne geçmiş haberler ve yazılar bence, Solist kimliğini fazlasıyla gölgelemiş, oysa ki şarkılar Sıla’nın ama, yorum farkını katarak Ziynet Sali şarkıları ayrı bir yere taşımış, hiçbir şekilde Sıla tarzı bir yorum kulağımıza gelmedi. (Sendeki de ne kulak be abi, bi sen duyuyon) Ben albümde en çok ama en çok ‘’Belli’’yi beğendim, Sıla ve Efe Bahadır ortak çalışmasını, çok güzel Ziynet’lemiş, bu şarkı kendi başına yürür Klipsiz de. (Kesin mi abi, bak Mete Özgencil’i aramayalım sonra klip için) Her ne kadar istediğim ve hayal ettiğim kıvamda olmasa da albüm, büyük emek var hakkını yememek lazım. (Yaw Rafadanla çok pişmiş kıvamını ayırt edemeyen bi adam için iddalı sözler yaa, el insaf beee) Hızlı şarkı olarak, ‘’Geldik Oyuna’’ hoşuma gitti, sanırım yine Efe Bahadır ve Sıla komşuluk ilişkisinden doğmuş bir şarkı, melodisi ve ritmi çok güzel. ‘’Kırk Yılda Bir’’ e değinmeden olmaz, melankolik bir şarkı, çok güzel akıyor, yaz sıcağından bunalmışken bizi kış’a taşır, hemde içimizi ürperterek, ılık ılık… (Betimlemelere bak, benzetmeler, tasfirler filan, adam yazar oldu başımıza) Albümün yolu açık olsun, daha fazla uzatmak istemem, diğer şarkıları da albümü alıp, tek tek dinleyin derim, emeği geçen herkese teşekkürler… (Abi Mete Özgencil şarkılarından bahsetmedin, Fatih Ahıskalı demedin, süper aranjörler filan vardı albümde, iyice safsakladın çakma yazar, valla gidecek bir yerim yok yoksa çıkıcam bu adamın İçinden Ses olarak, sağlıcakla kalın okuyucu milleti, yazım hatalarını okurken, kafanızda düzeltin bir zahmet, byeee) 

7 Ağustos 2015 Cuma

Merve Özbey - Yaş Hikayesi

Yaş Hikayesi kapak
Ve Merve Özbey, ‘’Duman’’ şarkısından bu yana geçen, 3 yılı aşkın bir süreden sonra, ilk solo albümü ‘’Yaş Hikayesi’’ni yayınladı diyerek, giriş yapmak, çok normal olurdu, eğer beni okuyan herkes Merve Özbey’i ismen tanıyor olsaydı. Aslında bu durum sektöre hızlı giriş yapanların genel sorunu, şarkı çokca çalınır, çok sevilir fakat daha ilk şarkısını yayınlamış olan solistin ismi, bir türlü bilinmez. (İç Ses: Bu kısımda, güzel şarkıları ve solistleri, keşfettikten sonra çok sahiplenen FAN dediğimiz kitleyi ayrı bir yere koyuyoruz, çünkü onlar müzik sektöründe ki herkes için çok değerli) Merve Özbey ismen ‘’Duman’’ şarkısından çok fayda görmedi, benim şahsi değerlendirmeme göre bunun başlıca 2 sebebi vardı, 1.si şarkı zaten Erdem Kınay’ın ilk albümü ‘’Proje-1’’ in içindeki 13 şarkıdan sadece biriydi ve Merve Özbey’den çok daha tanınan isimler vardı albümde, herkes Kraliçe patlıyacak derken ‘’Duman’’ sıyrıldı ama Merve Özbey, geride kaldı. 2. ve ana sebep şarkı albümden sıyrılıp, büyük ses getirdikten sonra, stratejik bir hata yapıldı, ‘’Duman’’a çekilen klipte Merve Özbey, sanırım iyice merak uyandırsın diye klipte gizlendi. (Tövbe tövbe klip dediğin yerde saklanbaçmı oynanırmış, ayrıca bu Reklam taktikleri, senin gibi çok eskilerde kalmadımı ya yazarcık? Hani 3-5 gün bilemedin bir hafta, ürünün ismi gösterilirdi, herkes de a nedir acaba diye heycanla beklerdi, gazetemi, meşrubatmı, yoksa deterjanmı diye beklerken hayatmıza bolca Kadın Pedi soktukları yıllar hani :P ) Hemen ardından, ertesi sene, yine Erdem Kınay imzalı ‘’Proje-2’’ de, ‘’Helal Ettim’’le Merve Özbey tekrar, tüm tanıdık tanımadık herkesi geride bırakıp, şarkıyla beraber Hit olmasına rağmen, ismi yine şarkıların gerisinde kaldı. (Sanırım kızı yine klipte oynatmamışlar abi, sadece dudaklarını klip süresince şarkıya uydurmaya çalışan birisi var) İşte Merve Özbey hayranları, kendi kanatlarıyla uçması adına bu solo albüme çok önem verip heycanla beklemeye başladılar. (Nerden mi biliyoruz? Sevgili okuyucu, tüm sanal alemi didik didik ettik ve tek karşımıza çıkan gerçek bu oldu) Peki 7 yeni şarkı ve 3 tane Remix içeren bu albümü beklemeye değdi mi derseniz, işin o kısmına gelelim. (En gıcık olduğum insan tipi, kendin sor, kendin cevapla, oh ne güzel valla) Albümü ve şarkıları beğendim, ortalamanın üzerinde bir albüm olmuş, fakat içinde bir ‘’Duman’’ yada ‘’Helal Ettim’’ yok malesef. Albümün çıkış şarkısı ’’Yaş Hikayesi’’ de bir Deniz Erten ve Erdem Kınay ortak çalışması ‘’Duman’’ ve ‘’Helal Ettim‘’ gibi. Fakat benim hızlı şarkı favorim yine bu ikiliye ait olan ‘’Topsuz Tüfeksiz’’ en azından bir parça beklentileri karşılıyor diyebilirim, hatta çıkış şarkısı olsa daha iyi olurmuş. Albümdeki 7 yeni şarkı da ortalamanın üzerinde ve içten samimi şarkılar, zaten albümü iyi yapanda bu olsa gerek. Albümde önemli isimler var söz yazarı ve besteci olarak, ‘’Ödeştik’’ şarkısı da yakından tandığımız, son zamanlarda çokca hit çıkaran, Şebnem Sungur ve Erdem Kınay’ın 90’lardan ilk yol arkadaşı Gökhan Tepe imzası taşıyor. (Abi bunları hatırlayacağına, evlilik yıl dönümünü hatırlasan yada ilk buluştuğunuz gün üzerinde ne vardı yengenin, valla bigün eve giremicez senin yüzünden) Albüm de ‘’Usta’’ diye bir şarkı görünce, tandıkmı diye meraklandım ama yeni bir şarkı bu, Söz: Özhan Piliççi, Müzik: Özhan Piliççi-Tanzer Gümüş imzası taşıyan, içten sıcak bir şarkı olmuş, çokca istek alır bu şarkı. (Usta’nın tandığımı lazım sana, Oto Sanayi ruhlu yazar) ‘’Allaha Emanet Ol’’ da gözden kaçmaması gereken, şarkılardan biri, şarkı hemen içine alıyor insanı sözleri ve bestesi Deniz Erten’e ait güzel bir şarkı olmuş. Şarkıları değerlendiriken, önemli bir noktaya değinmek gerek, albüm güzel, emeği geçen herkesin ellerine sağlık, ama daha önemlisi, Erdem Kınay, Deniz Erten ve Merve Özbey üçlüsü, inşallah bu birlikteliği uzun yıllar sürdürürler, çünkü beraber çok güzel bir enerji yakaladıkları son yıllarda yaptıkları şarkılardan belli oluyor. Sektörün buna çok ihtiyacı var. Burda Merve Özbey için ayrı parantez açmak gerekiyor, (açma abi içi dolu parantezin, belki uygunsuzum) şarkılara farklı bir yorum getirdiğini düşünüyorum, evet belki hüzünlü sözlerle hızlı şarkılar uzun zamandır yapılıyor ama Merve Özbey buna çok dozunda farklı bir acıklı yorum kattı, umarım keyifle uzun yıllar dinleriz Merve Özbey’i, benden bu kadar albümün yolu açık olsun. (Bazen uzatıyor, hem yazmayı bilmeyip hem uzatmak, konuşacak kimsesi olmadığından, o kadar hor görmeyin özünde iyi bir adam ama YAZAR değil, saygılar ısrarla çoğalan okuyucu milletti BYEEE)

5 Ağustos 2015 Çarşamba

Gökhan Özen - Maske

Kapak Album
Gökhan Özen denilince, benim ilk aklıma gelen ’’Üşüyorum’’ oluyor her zaman, sebebini bilmiyorum belki ilk şarkısı ve ilk klibi oluşundandır, yada 2000 yılında, o dönem Milenyum diye diye, bize sanki kafamıza kuş koncakmış gibi bir his yaratanlar yüzündendir! (İç Ses: Bu yazıdan anlıyoruz ki çakma yazar bize demek istiyor ki, Gökhan Özen ‘’Özelsin’’ albümüyle, sanıldığının aksine, meşhuuur 90’larda değil de Milenyum yılında ortaya çıkmıştır, biliyorum sevgili okuyucu sağlığıma duacısınız, sizde eksik olmayın!) 2000 yılında yaşanan herşey belki çok önemli olmadı ama, Gökhan Özen’i 15 yıldır, hit şarkılarıyla hayatımıza katmış oldu. Evet o günden bugüne bir çok HİT şarkı yaptı Gökhan Özen, müzikal gelişimide hiç durmadı, hep kendini yeniledi. Belki 15 yıl önceden bugüne hangi Star’lar kalır diye sorsalardı o dönem, ismini ilk 10’da sayabilecek kimse olmazdı herhalde. (Tövbe Tövbe sanki, o yıllarda yolda, insanları durdurup, 15 sene sonraya kim kalır diyorlardı, çatlak yazar) Bugüne, 2015 yılına gelecek olursak eğer, 14 şarkıdan oluşan bir Albüm’ün tüm söz ve bestelerini yazıp, aranjelerini yapmak, çok kolay bir iş değil hepsi Gökhan Özen’e ait, öncelikle bunu yazmak gerek albümle ilgili önemli not olarak. ( Evet evet doğru  okudunuz, Gökhan Özen kimseye para vermemiş, hepsini kendi yapmış, bizim yazarcıkta bunu marifetmiş gibi övüyor, allah aşkına herkes böyle yapsa, ortada sektörmü kalır, yaw) ‘’Maske’’ isimli yaz albümünün çıkış şarkısı olarak ’’Mis’’ de karar kılınmış. Şarkının sözleri, alt yapısı ve temposu güzel, ben beğendim, bence doğru bir karar olmuş. Şarkının klip çalışması çok başarılı değil, internette çokca gördüğümüz, 3 kız bir arabada şarkıyı söylüyor konsepti kullanılmış. (Fantastik yazar sen ancak 3 fil bir arabada konseptinden anlarsın zaten) Albüm de ki diğer şarkılara geçmeden önce, şunu söylemek isterim ki, yaza hız katacak şarkılar için, biraz geç bir tarih olmuş çıkış tarihi, ama albüm de güzel slow ve orta hızda şarkılarda mevcut, misal ‘’Umutsuz Vaka’’ orta hızda güzel şarkılardan biri, klasik olarak söylemek gerekirse, benim hızlı şarkı favorim ‘’Raslantı’’, zaten Gökhan Özen’de öyle düşünmüş olacak ki, albümde 14. şarkı olarak Remix versiyonunu koymuş. Gökhan Özen tarz olarak şarkılarında, dolanbaçlı sözler yazmadığı için, şarkı sözleri genel de düz bir anlatıma sahip, o yüzden  ‘’Korkak’’ güzel bir slow şarkı olmuş, hemen ardından gelen hızlı şarkı ’’Yanlış Numara’’ da beni şarkının melodisi için kullanılan ses rahatsız etti, sonra bir şarkıya benzerlik keşfettim, buldum dinledim, evet Kenan Doğulu’nun ‘’Süper Süper’’ şarkısına çok benziyor malesef. hemen ardından tekrar bir hızlı şarkı ‘’Sevme Zalimi’’ geliyor, albüm de 7. şarkıya kadar bütünlük bozulmazken, 8. şarkı olarak, albüm ismi olan ‘’Maske’’ geliyor ama hem tarz değişiyor birden, hem de albüm ismi olan şarkı bende hayal kırıklığı yaratıyor, çünkü ben albüm ismi olan şarkılara halen önem veren o eskilerdenim malesef. (Bence sen, tozlu raflarda kalmış o antikalardansın, yazarım tarihi eserim) 9. şarkı ‘’Eski Defter’’ güzel duygusal bir şarkı, beğendim, hatta şarkıyı dinlerken, içinde geçen bir söze çok takılı kaldım, ‘’O resmi tam ortadan yırtamadın ya…’’ diyor, ama artık resimleri hep dijital ekranlarda görüyoruz, yırtıp atmak gibi bir lüksümüz yok malesef… (Vay Romantiğim yazarım, üzüldüğün şeye bak, artık aşklar, yarım yamalak selfie çekip, tek tuşla, 8 çekirdekli işlemci hızında silinerek yaşanıyor, hey gidi eski aşkların anısına heeey) ‘’Yanlızlık’’ şarkısının, sözlerini, müziğini ve aranjesini bir bütün olarak sevdim, çok güzel bir şarkı, klip çekilmeli, klipsiz yarım kalır. (Bu sefer ricamız kız sayısı az olsun araçta, yazar rahatsız oluyor çok kızdan) Albüm de ki diğer şarkıları tek tek değerlendirmeyip benim için en güzel şarkıda tadı damağımda kalsın diye bırakıcam, geri kalan albümle ilgili mevzular sadece teferruat, albüm güzel olmuş emeği geçen herkese teşekkürler, albümün yolu açık olsun… (Yazar diyor ki, albüm hangi ülkelerde, nerelerde kayıt yapılmış, kimler çalışmış, ne emekler harcanmış, hatta yapımcısı Seyhan Müzik’miş gibi detayları, albümü alıp öyle öğrenin diyoo… byee okuyucu)

Pages

Popular Posts